Basın Açıklaması
Tarih: 11.12.2012 | Okunma Sayısı: 2897

BASINA VE KAMUOYUNA

           

 

                        10 Aralık 1948 yılında BM Genel Kurulu, Paris’te yaptığı toplantı da katılımcı 56 ülkenin, 48’inin oyu ile oy çokluğuyla “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni” kabul etmiştir. Bu tarihi gün her yıl 10 Aralık “İnsan Hakları Günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Türkiye bu tarihi bildiriyi 10 Mart 1954’te imzalamıştır.

                 İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 64. yılındayız. Bildirge dünyada insan haklarının tanınması, yaygınlık kazanması ve korunması doğrultusunda önemli bir kaynak oluşturmaktadır.

                       Aradan geçen 64 yılda insanlık savaşsız, sömürüsüz bir dünya özlemi içinde oldu. Bu özlem bilimde ve teknolojide atılan dev adımlara karşın ne yazık ki günümüz dünyasında henüz gerçekleşmiş değildir. Geçen zaman içerisinde dünyada insan haklarının gerçekten evrenselleştiğini, tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin haklardan ve özgürlüklerden eşit olarak yararlanabildiğini, evrensel bildirinin önemle vurguladığı “İnsanlar özgür ve eşit doğar.” ilkesinin tam olarak uygulandığını, insanların barış, huzur ve kardeşlik içinde, güvenli bir ortamda yaşadıklarından bahsetmek maalesef mümkün değildir.

                         Geçen bunca zaman içerisinde uluslar arası sermaye bildirgedeki temel hakları bir kenara atarak siyasal, sosyal ve ekonomik ilişkileri kendi yararı ve çıkarı doğrultusunda kullanarak birçok ülkeye İnsan Hakları ve Demokrasi adına müdahalelerde bulunmuş ve bulunmaya devam etmektedir. Ne yazık ki gizlenmiş niyetlerle “insan hakları” adına müdahalelerin yapıldığı yerlerde/ülkelerde durum insan hakları yönünden birçok ihlalleri beraberinde getirmektedir. Yaşam hakkının ortadan kalkması, açlık, kitlesel güç, iç savaş, korku ve gelecek endişesi gibi evrensel bildirgenin güvence altına aldığı hak ve özgürlükler yok edilmektedir.

                      Ülkemizde son yıllarda Anayasa başta olmak üzere birtakım temel yasalarda yapılan değişikliklerle bildirge ile güvence altına alınan birtakım haklar iç mevzuatımızda yer almış olmasına rağmen uygulamada zaman zaman ihlaller yaşanmaktadır.

                     Özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali niteliğindeki eylem ve yargısal uygulamaların ulaştığı boyutlar nicelik ve nitelik olarak adeta olağanüstü dönemleri andırmaktadır. Yasal koşullara aykırı olarak gerçekleşen yakalama, gözaltı ve tutuklamalar bu uygulamaları tedbir olmaktan çıkarıp adeta cezalandırma yöntemi haline getirmiştir. Ülkemizde “yaşamın ve maddi-manevi beden bütünlüğünün korunması hakkına” yönelik ihlallerde son yıllarda artış gözlemlenmektedir. Kadına karşı şiddet, töre cinayetleri ve kan davası gibi çağ dışı uygulamalar bunlara örnek olarak gösterilebilir. “Özel ve aile yaşamının, konutun, haberleşmenin korunması hakkı” uygulamada yasalara aykırı olarak yapılan iletişimin dinlenmesi ve ortam dinlemeleri ile zaman zaman ihlal edilmektedir. Bu tarz ihlallere rağmen herhangi bir yasal iyileşmenin bugüne kadar yapılmamış olması dikkat çekicidir. Yine düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü alanında da yasalarda ki olumlu adımlara rağmen uygulamada ihlallerin yaşandığı bir gerçekliktir.

                        Adil yargılanma hakkının temel unsuru olan “savunma hakkına” ilişkin olarak yaşanan ihlaller avukatların görevlerini tarafsız ve bağımsız, korkudan uzak bir ortamda yapabilmelerini engeller boyuta ulaşmıştır. Avukatların, savunmanın gereksiz ve haksız yargısal işlemlerden korunması için gerekli yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması gerekmektedir.

                         Ülkemizin tarihi, sosyal, kültürel ve coğrafi özelliklerinin bir sonucu olan ve uygulamada yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Adıyaman Barosu olarak EKSİKSİZ DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, TÜM KURUM VE KURALLARI İLE İŞLEYEN BİR HUKUK DEVLETİ’NİN savunucusu olduk. Bundan sonrada olmaya devam edeceğiz. Temel amacımız ve hedefimiz hukukun egemen olduğu, insanların eşit, özgür, barış ve güven içerisinde yaşadığı demokratik bir toplumdur.

                                 “İnsan sahip olduğu hak ve özgürlükleriyle birlikte insandır.”

                                  Basına ve Kamuoyuna saygıyla sunulur.

                                                                                        

                                                                                                                                                                       Av. Abdurrahman TUTDERE

                                                                                                                                                                                                Adıyaman Barosu Genel Sekreteri

21.11.2024
AV. BİLAL DOĞAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.